http://ozanisaerdogan.blogspot.com/© Her Hakkı Saklıdır. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Sitede Ara

12 Ocak 2013 Cumartesi

DÖNDE GEL GAYRI

Sen gideli günlerimiz geçmiyor,
Mehmedim de sensiz çayı içmiyor
Kapımızdan kimse gelip geçmiyor
Dön artık sevdiğim dönde gel gayrı

Ne zor imiş ayrılığın acısı
İçimize düştü evlat sancısı
Anam gitsin dedi Gülhan bacısı
Dön artık sevdiğim dönde gel gayrı

Duman çöktü kapımıza kış oldu
Sen gideli hayallerim bpş oldu
Geldi sandım uyandım ki düş oldun
Dön artık sevdiğim dönde gel gayrı

Çekilmiyor şu çorlunun yolları
Mevlam ayırmasın seven kulları
Açılmadan soldurmasın gülleri
Dön artık sevdiğim dönde gel gayrı

Damat kızım derken torun arıyor
Her gelenler benden seni soruyor
Saksıdaki çiçeklerin kuruyor
Dön artık sevdiğim dönde gel gayrı

Sen gideli çalmaz oldum sazımı
Geçip gittin kış eyledin yazımı
Yıl başında aldım kestim kazımı
Dön artık sevgilim dönde gel gayrı

Gelinimde her gün akşam arıyor
Torunlarda hatırımı soruyor
Kasım güllerde sensiz kuruyor
Dön artık sevdiğim dönde gel gayrı

Kuşlar bile yuvasına dünüyor
Her gidenler bir gün geri dönüyor
Akmaz oldu sularımız donuyor
Dön artık sevdiğim dönde gel gayrı

Baharın kokusu gelir yelinen
Bana haber salma n’olur elinen
Karşılarım seni gonca gülünen
Dön artık sevdiğim dönde gel gayrı

Arı bile boş kovana gelmiyor
İnan sen gideli yüzüm gülmüyor
İsa Erdoğanım haldan bilmiyor
Dön artık sevdiğim dönde gel gayrı

Garip Anam

Tarlaya giderdi azık belinde,
Ekin işler idi orak elinde,
Çalışır durmazdı köyün dilinde,
Ne günleri geçti garip anamın.

Anam çekti bu dünyada çileyi,
Çalışırdı hiç bilmezdi hileyi,
Öncüt alır idi birkaç kileyi,
Ne günleri geçti garip anamın.

Tarla uzak yol gitmekle bitmezdi,
Bir tas ayran birimize yetmezdi,
Yokluk zaten kapımızdan gitmezdi,
Ne günleri geçti garip anamın.

Domatesi olgun diye yiyerek,
Bilmezdi fistanı kabıt giyerek,
Ha bu sene biçer gelir diyerek,
Ne günleri geçti garip anamın.

Sarı diken çoktu ekin bitmezdi,
Çıkan ekin vallah bize yetmezdi,
Koyuna kuzuya kimse gitmezdi,
Ne günleri geçti garip anamın.

Kayın karısı da her gün taş vurur,
Ekini tarlada gün be gün kurur,
Biçer biçmez diye tarlada durur,
Ne günleri geçti garip anamın.

Ekmek yapar idi sırtında çocuk,
Pişmeden ekmeği kapardık acık,
Katık bulamazdık toplardık cacık,
Ne günleri geçti garip anamın.

Beş kardeştik bir odada yatardık,
Yoğurdun üstüne bekmez katardık,
Yumurtayı çerçilere satardık,
Ne günleri geçti garip anamın.

İsa Erdoğan’ım yokluk bitirdi,
Yokluk bizi Kırşehir’e getirdi,
Kuşdillide Bağdamı’ında yatırdı
Ne günleri geçti garip anamın.

Büyük ozan Neşet ERTAŞ

Kalpten kalbe giden yolu
Sende buldu Anadolu
Her kelimen sevgi dolu
Büyük ozan Neşet Ertaş

Gönülleri hep fethettin
Geçip gurbet ele gittin
Güz çiçeği gibi bittin
Büyük ozan Neşet Ertaş

Mahlen garip adın oldu
Her gönülde tadın oldu
Kovan dolu balın oldu
Büyük ozan Neşet Ertaş

Sevgi ektin sevgi biçtin
Gurbet eli vatan seçtin
Aşk badesi dolu içtin
Büyük ozan Neşet Ertaş

Leyla diye yana yana
Sözlerine kana kana
Her sözünde dedin ana
Büyük ozan Neşet Ertaş

Baban oldu hocan ustan
Türkülerin oldu destan
Gelde kurtar bizi yastan
Büyük ozan Neşet Ertaş

Gözlerim hep seni arar
Gelenler de seni sorar
Sensiz olmak bize zarar
Büyük ozan Neşet Ertaş

Gittin ama adın kaldı
Gönüllerde tadın kaldı
Yâd ellerde yâdın kaldı
Büyük ozan Neşet Ertaş

Gözyaşları doldu taştı
Duyanlar şehre koştu
Neşet Ertaş geldi geçti
Büyük ozan Neşet Ertaş

Kara yüzün kara gözün
Unutulmaz senin sözün
Kötülüğü bilmez özün
Büyük ozan Neşet Ertaş

Kırşehir’i boğdun yasa
Ömür uzun sana kısa
Kardeş dedi sana İsa
Büyük ozan Neşet Ertaş

Benim yurdum diye çaldın
Bu milletten sevgi aldın
Gönül deryasına daldın
Büyük ozan Neşet Ertaş

Gönül dağı oldu duman
Kırşehir ve mucur, kaman
Hallerimiz oldu yaman
Büyük ozan Neşet Ertaş

Bizden evvel gelen hani
Veren alır tatlı canı
Kaldı hayalimde anı
Büyük ozan Neşet Ertaş

Erdoğan’ım bilemedim
Ben İzmir’e gelemedim
Ağladım da gülemedim
Büyük ozan Neşet Ertaş

Neşet Ertaş’ım

Muharrem ustanın oğlundan biri
Ne yapsın garibim daraldı yeri
Gitti İstanbul’a dönmedi geri
Sazının ustası Neşet Ertaş’ım

İstanbul büyüktü onuda yuttu
Babanın sözünü her daim tuttu
Memleket hasreti boynunu büktü
Garibim bülbülüm Neşet Ertaş’ım

Garibim diyerek çaldı sazını
Hiç kimseye eylemedi nazını
Hastalıkla geçirmişti yazını
O büyük ozanım Neşet Ertaş’ım

Benliğini kaybetmedi özünden
Söz verip de hiç dönmedi sözünden
Leyla diye yaşlar döktü gözünden
Zamanın yunusu Neşet Ertaş’ım

Bir kara haberin düştü dillere
Sakın koymayalım gurbet ellere
Bülbül gibi hep ağladı güllere
Sevda çöllerinde Neşet Ertaş’ım

İsa Erdoğan’ım ağlayıp durma
Gidenler gelmiyor kendini yorma
Uzak yoldan geldim halimi sorma
Büyüğüm üstadım Neşet Ertaş’ım