http://ozanisaerdogan.blogspot.com/© Her Hakkı Saklıdır. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Sitede Ara

4 Mart 2012 Pazar

KÜRESEL ISINMA GELDİ

Susuzluğu ben bilirim,
Küresel ısınma geldi,
Dağlar taşlar hep kurudu,
Küresel ısınma geldi.

Kurtlar, itler hep uludu,
Yeşil ağaçlar kurudu,
Yandı ormanlar çürüdü,
Küresel ısınma geldi.

Köylü hasret kaldı suya,
İçmediler doya doya,
Yerler oldu sarı boya,
Küresel ısınma geldi.

Susuz kaldı şehir, kaza,
Şu dağları kaza kaza,
Su satanlar çekti naza,
Küresel ısınma geldi.

Çiftçi ekti gitti boşa,
Topraklar, dönüştü taşa,
Basmaz oldu ayak yaşa,
Küresel ısınma geldi.

Susuz kaldı dere tepe,
Su için biz gitsek nere,
Kızılırmak olsa çare,
Küresel ısınma geldi.

Ana kuzuya bakmıyor,
Akan çeşmeler akmıyor,
Sular geveri yıkmıyor,
Küresel ısınma geldi.

Ne söyleyim şaştık işe,
Doldurduk yetmiyor şişe,
Gidemez oldular işe,
Küresel ısınma geldi.

Güneş yaktı dağı taşı,
Koymadı ağaçta yaşı,
Tutmuyor yaptığım aşı,
Küresel ısınma geldi.

Güneş yakıp kavuruyor,
Yerden yere savuruyor,
Susuz insan bağırıyor,
Küresel ısınma geldi.

Türkiye dönecek çöle,
Çare için ver el ele,
Çekilir mi böyle çile,
Küresel ısınma geldi.

Erdoğan’ım ben anarım,
Sevda çölünde de yanarım,
Bu gidişe son önerim,
Küresel ısınma geldi.

SEYFE GÖLÜ

Benim çok sevdiğim Seyfe Gölümüz,
Yeşillendirelim bitsin gülümüz,
Her taraftan gelir göle yolumuz,
Kuş cenneti sevdiğimiz göl bizim.

Kervansaray güneyinde dizilmiş,
Seyfe Gölü tarihlerde yazılmış,
Avcılar dolmuş, küme kazılmış,
Avcılar etrafında dönen göl bizim.

Gümüşkümbet, Dalakçı’dan sel gelir,
Karacören, Boztepe’den yel gelir,
Horla daha yakın sana el gelir,
Malya Üretmeye giden yol bizim.

Yazınık’ta toplanırlar gelenler,
Seyfe’yi de anlatıyor bilenler,
Kervansaray’dan çıkıp görenler,
Görünür etrafında tuzlu göl bizim.

Dağdan gelen sular sende durulur,
Yeşilbaşlar su içinde görünür,
Karabatak birbirine örülür,
İçinde pelikan olan göl bizim.

Ötüşür kazların hem de ördeğin,
Yazın azalırsın kışın pek derin,
Sen olmasan acep nere giderim,
Kışın kar altında duran göl bizim.

Ötüşür üstünde ördeğin kazın,
Cana can katıyor gelinin kızın,
Nasip olursa gelirim yazın,
Güzelleri top top giden gol bizim.

Angudun da yar başında oturur,
Senin yok olman bizi bitirir,
Araplar şahini alıp götürür,
Şahinleri götürülen göl bizim.

Kuşları bilmezdim ben sende gördüm,
Mezmerdek, Elmabaş ördeğin vurdum,
Cahildim bilmedim ben pişman oldum,
Mezmerdek Turnası olan göl bizim.

Acı olur bu Seyfe’nin otları,
Mezmerdek’in güzel olur etleri,
Çift çift gezer tilkileri kurtları,
Tilkisi kurtları olan göl bizim.

İsa Erdoğan’ım hoşça kalınız,
Seyfe Gölüne yine geliniz,
Seyfe Gölü Kırşehir’in biliniz,

ORMAN SEVGİSİ

Bir orman sevgisi düştü içime,
İsterim ki herkes orman sevseydi.
Kel, kırgılar yeşillere bürünsün,
İsterim ki, herkes orman sevseydi.

Cahil olup ormanları kesmeyin,
Ormanın içinde ateş yakmayın,
Ateşi yakıp da ordan kaçmayın,
İsterim ki, herkes orman sevseydi.

Çam ağacının ne farkı var ardıçtan,
Mevlam kurtarır bizi darlıktan,
Hiç zarar gelir mi olan varlıktan,
İsterim ki, herkes orman sevseydi.

Onunla görülür bizim işimiz,
Altında yanar da pişer aşımız,
Odunu yakarız geçer kışımız,
İsterim ki, herkes orman sevseydi.

Yağmuru çok sever karı bırakmaz,
Altında otururuz güneş de yakmaz,
Erozyonu önler toprağı salmaz,
İsterim ki, herkes orman sevseydi.

Ormana baktıkça içim açılır,
Açar çiçekler de koku saçılır,
İsa Erdoğan’da serden geçilir,
İsterim ki, herkes orman sevseydi.