21 Nisan 2012 Cumartesi
BEŞİĞİN ÖTESİ
Beşiğin ötesi gurbet sayılır,
Sevdiğim yanımda sen olmayınca.
Dertlerim üstüne derdim kayılır,
Sevdiğim yanımda sen olmayınca.
Hiç biter mi şu gurbetin çilesi,
Hayalin gözümde seni göresi,
Gel desen gelemem, uzak arası,
Hayalim gözünde sakla sevdiğim.
Bir daha gurbete çıkarsam eğer,
Sevdanın ışığı yakarsam eğer,
Daha el yüzüne bakarsam eğer,
Şu bakan gözlerim kör olsun benim.
Söylesem derdimi esen yellere,
Acep götürür mü bizim ellere,
Ayrılırken konuştuğumuz dillere,
Sıcak ellerinden tutasım gelir.
Artık çekilmiyor gurbetin kahrı,
Doldur elin ile içerim zehri,
Akar gözlerimden Sakarya Nehri,
İsa Erdoğan’a az bile gelir.
BU DÜNYADA DERTSİZ KULU
Bu dünyada dertsiz kulu,
Aradım da bulamadım.
Gönülden gönüle yolu,
Aradım da bulamadım.
Bu dünyaya gelip giden,
Mutlu olmuyor neden,
Sanki canlı ölü beden,
Geçip gider yere bir gün.
Güz gelir dökülür dallar,
Ne çekiyor bunca kullar,
Ömür boyu bir olanlar,
Ayrı gider yola bir gün.
Çekilecek bu can beden,
Bizden evvel gelip giden,
Haksız kazanç elde eden,
Çekilecek ipe bir gün.
İsa Erdoğan’ım dağlama,
Herkese bel bağlama,
Haksız kazanç sağlama,
Düşürürler dile bir gün.
BİR HAL OLDU
Bu gün bana bir hal oldu,
Sevmesini bilemedim,
Sarardı gül benzim soldu,
Sarmasını bilemedim.
Geçirdiğimiz tatlı günler,
Arı kovanında iniler,
Bal akıtan güzel diller,
Almasını bilemedim.
Bayramlar kara geçmesin,
Bülbül yuvadan uçmasın,
Gönül başkasın seçmesin,
Gelmesini bilemedim.
Açılan gülün solmadan,
Arı çiçeğe konmadan,
Eller muradın almadan,
Dermesini bilemedim.
Erdoğan’ım eremedim,
Bir gonca gül deremedim,
Geçti ömrüm göremedim,
Görmesini bilemedim.
ACEP EVLENSEM Mİ EVLENMESEM Mİ?
Yaşım geldi yirmi dördün başına,
Acep evlensem mi evlenmesem mi?
Zamanın kızları gitmez hoşuma,
Acep evlensem mi evlenmesem mi?
Anayı tanımaz, babayı bilmez,
Göğüsler açılmış, kör olur görmez,
Elbise alırsın beğenip giymez,
Acep evlensem mi evlenmesem mi?
Bürgüyü bürünmez, yemeği yapmaz,
Abdesti alıp da namazı kılmaz,
Komşular gelse de yüzüne gülmez,
Acep evlensem mi evlenmesem mi?
Tarlayı bilmez ki ekine gitmez,
Yatar öğleye kadar hoşuma gitmez,
Sığırı sürmez, kuzuyu gütmez,
Acep evlensem mi evlenmesem mi?
Şehiri çok sever, köyü beğenmez,
Dolaşır çarşıda eve hiç gelmez,
Sabahleyin gider, akşama gelmez,
Acep evlensem mi evlenmesem mi?
Istarı bilmez, halı dokusa,
Elif’i bilmez, Kuran okusa,
Çalmayı bilmez, sobayı yaksa,
Acep evlensem mi evlenmesem mi?
Buğdayı bilmez, hamur yoğursa,
Diziler bitmez, yatağa yatsa,
Herifi bilmez çocuk doğursa,
Acep evlensem mi evlenmesem mi?
Omcayı bilmez, pekmez kaynatsa,
Tandırı bilmez, bulguru yapsa,
Tanrıyı bilmez, Allah’a tapsa,
Acep evlensem mi evlenmesem mi?
Mutfağı bilmez, yemeği yapsa,
Bahçeyi bilmez, güllere baksa,
Geceyi bilmez, soyunup yatsa,
Acep evlensem mi evlenmesem mi?
İsa ERDOĞAN’ım karara vardım,
Düşündüm taşındım bir yuva kurdum,
Nihayet sonunda, ben mutlu oldum,
Çok düşündüm de ben de evlendim.
SEN OLMAZSAN
Ben neyleyim bu dünyayı,
Sen olmazsan, sen olmazsan,
Sevgi bana haram olsun,
Sen olmazsan, sen olmazsan.
Açtım gözüm seni gördüm,
Gördüm de dünyayı bildim,
Ol cemale sual verdim,
Sen olmazsan, sen olmazsan.
Açan güller solar sensiz,
Sen olmazsan dünya yersiz,
Girmem kabre inan sensiz,
Sen olmazsan, sen olmazsan.
Çile ile doldu günüm,
Sensiz dünya bana ölüm,
Açmadan soldurma gülüm,
Sen olmazsan, sen olmazsan.
Erdoğan’ım ben yanarım,
Tatlı söze tez kanarım,
Ben herkesi dost sanarım,
Sen olmazsan, sen olmazsan.
USANDIM BEN
Usandım ben şu ayrığın elinden,
Girdi has bahçeye çıkmayı bilmez,
Hani çok severdin kırk naz eylerdin,
Şimdi şu yüzüme bakmayı bilmez.
Sözünde durmadın hayırsız elsin,
Deli devre esen sanki bir yelsin,
Seni artık anmam, cümle alem bilsin
Benim şu halimden bilenim gelsin.
Görmeseydim bana bakan gözünü,
Duymasaydım konuştuğun sözünü,
Zülfün altında güzel yüzünü,
Artık o yüzünü görenler gelsin.
Sevenin halinden sevenler anlar,
Gönül istemezse sarar mı kollar
Böyle ömür geçti boşuna yıllar,
O geçen yıllara dönesim gelir.
İsa Erdoğan’ım çile çekemem,
Huri melek olsan boyun bükemem,
Geçti artık gözyaşımı dökemem,
Döktüğüm gözyaşı sel oldu bana.
ATI ALDI ÇEKTİ HANA
Atı aldı çekti hana,
Bin bine bilirsen,
Bu hakkın sualini,
Ver vere bilirsen.
Ordan geldi, burdan geldi,
At yorgundur yoldan geldi,
Yağdı yağmur selden geldi,
Eser rüzgâr alır bir gün
Rüzgarınan gelen kalmaz,
Yalan söyler doğru bilmez,
At ahırda kişner durmaz,
Halk suali sorar bir gün.
Bir nalınan at alınmaz,
Böyle menzile varılmaz,
Söyle yalanı görünmez,
Yüze gelir yalan bir gün.
Erdoğan’ım kara yasta,
Doğru söylen küser usta,
Bir gün kavuşuruz dosta,
Döner gelir sıra bir gün.
SAYIN BAŞBAKANA SAYGILAR
Güneş gibi doğdun düze,
Sevgi verdin hepimize,
İnşallah gelmezsin göze,
Sayın Tayyip Başbakanım.
Gelmemişti böyle biri,
Hem güçlüsün hem de diri,
İnşallah gelirsin geri,
Sayın Tayyip Başbakanım.
Gördüğümde duydum gurur,
Hem bilir hem de görür,
Gitmez başımda durur,
Sayın Tayyip Başbakanım.
Yaradanım versin sıhhat,
Türkiye’ye verdiniz tat,
Düşünmezsin villa ve kat,
Sayın Tayyip Başbakanım.
Sözünüzde hep durdunuz,
Gerçek olanı gördünüz,
Milletin halın sordunuz,
Sayın Tayyip Başbakanım.
Emeğiniz gitmez boşa,
Bakanlarla siz çok yaşa,
Tekrar gelirsiniz başa,
Sayın Tayyip Başbakanım.
Müzakerede baştasın,
Tam iş yapacak yaştasın,
Hem hayalde hem düştesin,
Sayın Tayyip Başbakanım.
Seçimlerde tekrar gelin,
Oylarımız inan senin,
Emmim oğlu başbakansın,
Sayın Tayyip Başbakanım.
Atatürk’e benzer gözün,
Vaat etin gerçek sözün,
Alnın açık berrak yüzün,
Sayın Tayyip Başbakanım.
Dünya liderleri bildi,
Hepsi ayağına geldi,
Birlik için hep söz verdi,
Sayın Tayyip Başbakanım.
Erdoğan’ım gerçek yazdım,
İnanınki dünyayı gezdim,
İyi bildim, iyi sezdim,
Sayın Tayyip Başbakanım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)